Mersin CHP Siyaseti Üzerine Gözlemler

Uzun zamandır aktif olarak siyasetin içindeyim ve siyasete her zaman ilkeler, örgüt ve ideoloji gergevesinden baktım. Ancak zamanla, günümüz siyasetinde bunun pek de mümkün olmadığını defalarca gördüm. 2010 yılından beri Mersin siyasetini deneyimleme fırsatım oldu. Mersin siyaseti, özellikle CHP içinde merkezden belirlenen belediye başkanı ve milletvekili adayları önemli kırılmalar yaşanmasına neden oldu. Aday belirleme süreçlerinde doğrudan bir etkimiz olmasa da adayları her zaman destekledik ve seçim kazanıldığında onları ziyaret ettik.

Ne var ki, Mersin siyasetinde desteklediğimiz kişiler, örgütlü ve disiplinli bir ekip çalışmasını tercih etmediler. Bunun yerine, örgüt yapısını zayıflatıp kontrol edilebilir bir hale getirdiler. Bu sürecin arkasında dönemin yöneticilerinin olduğunu düşünüyorum; herkes kendi etki alanını kurmaya alıştı. Değişim rüzgarları, gölgeler, pandemi ve son yerel seçimler CHP için yeni fırsatlar yarattı. Ancak bu fırsatları değerlendirecek sağlam bir örgüt yapısından yoksunuz.

Mersin’in Mezitli ilçesi, CHP içinde en güçlü örgütlere sahipti ancak buraya yapılan bir operasyon ciddi zararlar verdi. Şimdi soruyorum: Mersin CHP siyaseti, belirli kişilerin tekelinde mi yürüyecek? Başarıyı bireyler mi, yoksa kurumlar mı getirir? Bu sorunun cevabını bulmak için Nobel Ödülü sahibi Daron Acemoğlu’nun çalışmalarını okumanız yeterli. Ne yazık ki, birçok kişi bir yandan Acemoğlu’nun doğruyu söylediğini ve doğru önerilerde bulunduğunu dile getiriyor, diğer yandan onun önerilerinin tam tersine hareket ediyor.

Siyasette artık bireyler öne çıkıyor ve maalesef bu durumu destekleyen bir yapı oluştu. Peki, üçüncü bir yol mümkün mü? Bazıları hâlâ eski düzeni alkışlarken, yapılan kamuoyu anketlerine göre umudunu yitirenlerin sayısı giderek artıyor. Bu durumun sorumlusu ne yazık ki hepimiziz. “Tek adamcılığa karşıyız” diyorsunuz, ancak her biriniz kendi küçük tek adamlığınızı yaratıyorsunuz. Mersin’de CHP siyasetini tıkayan da sizlersiniz ve bu durumun değişeceğine dair bir işaret yok. Belki de şapkalarınızı önünüze koyup düşünme zamanı geldi.

Ya örgüt kültürü ya tek adam kültürü. Tarafınızı seçin lütfen…