Büyük Fotoğraf

Yayınlama: 10.04.2025
Düzenleme: 10.04.2025 11:15
A+
A-

“Neye yakından bakarsan o büyüktür”

Fotoğrafın tamamına odaklanmak ne demektir? Büyük resme bakmakta denir kimi zaman. Bakmak ayrı görmek ayrıdır. Her bakan kişi farklı şeyler görür. Herkes aynı şeyleri göremez. Kimseden birebir aynı resmi görmesi beklenemez.
10 katlı bir bina düşünün! Her katında birer gözlemci olsun. Herkes farklı manzaralar görür. İnsanlar mertebelerine, aldıkları eğitime, bulundukları çevreye, siyasi eğilimlerine göre değerlendirmelerde bulunurlar.
Misal, sokağa çıkan öğrenci ile onları sokağa dökenler aynı emeller peşinde değildir. 68 kuşağı efsane kuşaktır. Tüm dünyada sembol isimler, eylemler çıkartmıştır. Kitleler bunu bir hak arayışı, özgürlük isteği olarak görür. Oysa Paris sokaklarında, 1968 yılında başlayan öğrenci hareketinin ardında ABD ile Fransız lider de Gaulle çekişmesi vardır. De Gaulle birçok konuda ABD’den farklı düşünüyordu. CIA ona sokak eylemleriyle karşılık verdi.
Ülkedeki huzursuzluğa milyonlarca insan özgürlük, hak arayışı açısından yaklaşır ki onlar kendilerince doğrusunu yapıyorlardır. Ama ben dünyanın bu sıkıntılı anında, ülkenin istikrarına vurulan bir darbe olarak görürüm. Veya en azından devletin enerjisini emmek, dikkatini dağıtmaktır diye düşünürüm.
Dünyadaki büyük resme baktığımda benim gördüğüm öncelikle güvenlik arayışıdır. Zira 20 yy. ulus üstü kurumlar, ittifaklar çatırdamaya başlamıştır. Dünyanın birçok noktasında savaşlar, krizler vardır. Bu durumda ilk başta ülkelere ve vatandaşlara gerekli olan nedir? Güvenlik mi fazla demokrasi mi?
Ülkeler harıl harıl savaşa hazırlık yapıyor. Savunma bütçeleri, silahlanma artıyor. Altın rezervinde artışlar sağlanıyor. Devletlerin altın stoklarını arttırması bariz bir savaşa hazırlık çalışmasıdır. Onun yanında diğer değerli emtia stokları da bir göstergedir. Misal, hububat toplamakta öyledir. İç siyasi olaylara gömülen biri için, dünyanın geri kalanında yaşananlar öncelikleri arasında değildir.
Günümüzde bilhassa Batı dünyasında ki Türkiye de buna dahildir, insanlar konfor alanında yaşarlar ve bunun bozulmasını pek istemezler. Pahalılık, yaşam tarzına müdahale, kira -vergi artışları, özgürlük kısıtlamaları falan yoğun dirençle karşılaşır. İnsanlar rahatlarının bozulmasını istemezler. AB ülkelerinde yapılan bir ankette, katılımcıların sadece yüzde 32’si ülkesi için bir savaşa katılmaya razıdır. Üçte iki çoğunluk için ülkesi adına savaşmak gereksiz ve boş uğraştır.
Büyük fotoğrafa bakınca askeri, ticari birçok çatışma alanı, birçok sıkıntılı konular vardır. Öyle ki biriken sorunları savaşsız çözmek pek mümkün görünmemektedir. Ülkelerdeki olası hükümet değişikleri, sorunları bitirmek için yeterli değildir. Zira sorunlar sınırları aşan global bir kimlik kazanmıştır. Ülke içinde istediğiniz değişimleri yapın! Uluslararası alanda sükunet sağlanmadıkça, savaş tamtamları son bulmadıkça, rahatlatıcı huzur veren ortam sağlanmayacaktır.
Kişisel hırslar, kariyer planları, ego tatminleri, güç elde etme istekleri, kitleleri yanlış yönlendirmede çok etkilidir. Huzursuz yığınlar birilerinin çıkış bileti pekala olabilmektedir. Sokaktaki vatandaşın küçük hesabı, marketlerden ucuz alışveriş yapma isteği, büyük fotoğrafı görme önünde sis bulutları üretebilir ve birileri bundan azami yararlar elde edebilir.
Algılar olguların önüne geçtiğinde gerçeklerin pek önemi yoktur. Gerçekler de gitgide izafi hâl almaktadır. Şeffaflık olmadığı sürece neyin gerçek, neyin yalan olduğu zor çıkar ortaya. Büyük resmi görmek için evvelâ ona odaklanmak gerekir. Peki günümüzde kaç şanslı vatandaş ona odaklanabilecek lükse sahiptir?
Büyük fotoğraflar küçük çerçevelere asla sığmaz.

Yazarın Son Yazıları
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.